Beylerbeyi, İstanbul’un Anadolu yakasında bulunan, tarihi Bizans dönemine kadar uzanan Boğaz semtlerinden biridir. Kuzguncuk(http://www.degisti.com/index.php/archives/5771) ile Çengelköy(http://www.degisti.com/index.php/archives/4037) arasında yer alan semt günümüzdeki adını, III. Murat zamanında saraya yakınlığı ile tanınan, Maraş doğumlu Rumeli Beylerbeyi Mehmet Paşa’dan almıştır.

Ünlü gezgin İnciciyan’a göre, Büyük Kontstantinus’un diktirdiği bir haçtan dolayı Bizans döneminde “İstavroz Bahçeleri” adıyla anılan yerleşim,Osmanlı İmparatorluğu zamanında,padişahların Has Bahçeleri’nden biri olarak kullanılmıştır. Beylerbeyi’nde Bizans ile başlayan yapılaşma Osmanlı devrinde de devam etmişve 17. yüzyıldan itibaren bölge  saray ve çevresinin yoğun ilgi gösterdiği bir “kibarlar” semti halini almıştır.

Yıllar geçtikçe Beylerbeyi’nde yaşayan insan profili değişmiş, tarihi yapılar yerine apartmanlar dikilmiş,surların etrafına gecekondular inşaa edilmiştir. Bugün eski tarihi dokusunu büyük ölçüde kaybetmiş olan Beylerbeyi,restore edilen yalıları, Beylerbeyi Camii( http://www.degisti.com/index.php/archives/4724 ), caminin arkasında yükselen korusu ve Beylerbeyi Sarayı( http://www.degisti.com/index.php/archives/343 ) ile geçmişteki görkemli zamanlarını aramaktadır.