degisti.com

zamanla her şey değişir…

Arap Camii – Galata Camii – Mesa Domenko Kilisesi

galata_arap_camii

Arap Camii ya da Galata Camii Karaköy’de(http://www.degisti.com/index.php/archives/581) Perşembe Pazarı’nda yer alır. Tersane Caddesi,Galata Mahkemesi Sokağı’ndaki yapının ne zaman ve kimler tarafından yapıldığı kesin olarak bilinmemektedir.

Bir rivayete göre cami, Emevi Kumandanı Mesleme b. Abdülmelik tarafından 716-717 tarihli İstanbul kuşatması sırasında inşaa edilmiştir, ki bunun aslı yoktur. Beni Ahmer-Beni Nasr İslam Devleti’nin 1492’de sona ermesi üzerine, İspanya’dan göç eden bir grup müslüman bu cami çevresine yerleşmiş, aynı dönemden itibaren de yapı “Arap Camii” adını almıştır. Caminin Araplar tarafından fetihten evvel kurulduğu rivayeti de buradan doğmuştur. Kare planlı çan kulesinin, Şam’daki Emeviyye Camii minarelerine çok benzemesi de bu rivayeti destekleyen bir unsur olmuştur.

Read More

Cevri Kalfa Sıbyan Mektebi

cevri_kalfa_sibyan_mektebi_eski

Cevri Kalfa Sıbyan Mektebi, Sultanahmet’de(http://www.degisti.com/index.php/archives/852) Divanyolu Caddesi(http://www.degisti.com/index.php/archives/4132) üzerinde, Firuz Ağa Camii’nin(http://www.degisti.com/index.php/archives/7117) karşısında yer alır. Keçecizade İzzet Molla tarafından yazılan manzum kitabesinde, 1819-20’de Sultan II. Mahmut tarafından, saray hareminden Cevri Kalfa’nın anısına yaptırılmış olduğu yazmaktadır.

Cevri Kalfa, Osmanlı İmparatorluğu tarihinde önemli yeri olan bir saray kadınıdır. 1223(1808) yazında Şehzade Mahmut, kendisini öldürmeye gelenlerin elinden birkaç taraftarının gayretiyle kaçırılırken, Cevri Kalfa da merdivenden çıkmaya çalışan cellatların gözlerine kül serperek şehzadenin kurtulmasına yardımcı olmuştur. II. Mahmut padişah olduktan sonra Cevri Kalfa’yı hazinedarbaşı yapmış, minnetarlığının bir ifadesi olarak da bu sıbyan mektebini inşaa ettirmiştir.

Read More

Abide-i Hürriyet _ Hürriyet-i Ebediye Abidesi

abide_i_hurriyet_1900-1920

Abide-i Hürriyet diğer adıyla Hürriyet-i Ebediye Abidesi, 31 Mart Vakası’nda ölenlerin anısına dikilmiş olan anıttır. Şişli’nin((http://www.degisti.com/index.php/archives/15379))en yüksek tepesi olan Hürriyet-i Ebediye Tepesi’nde, birinci çevre yolu ile Şişli-Kağıthane Caddesi arasında yer alır.

Yapımına 1909’da karar verilen Abide-i Hürriyet’in mimarı; I. Ulusal Mimarlık Üslubu’nun tanınmış mimarlarından  Mimar Muzaffer Bey’dir. 23 Temmuz 1909’da temeli atılan anıt, 23 Temmuz 1911’de Enver Bey’in de hazır bulunduğu bir törenle açılmıştır.

Read More

Amcazade Hüseyin Paşa Yalısı

amcazade_huseyin_pasa_yalisi

Amcazade Hüseyin Paşa Yalısı Anadoluhisarı‘nın(http://www.degisti.com/index.php/archives/15495) biraz kuzeyinde, Körfez Caddesi üzerinde yer alır. Köprülü ailesinden Sadrazam Amcazade Hüseyin Paşa için 1699’da, II.Mustafa Han zamanında inşaa edilmiştir. İstanbul Boğazı’nın(http://www.degisti.com/index.php/archives/511)en eski yalısı olan yapı, banisinden dolayı “Köprülü Yalısı”, renginden dolayı “Kırmızı Yalı”, zamanla harap olan divanhanesinin sağlama alınması için deniz tarafına çakılan servi direklerinden dolayı ”Direkli Yalı” ayrıca “Meşruta Yalı” olarak da bilinmektedir. Yalının maalesef sadece selamlık bölümünün divanhanesi, mutfağı, havuzu ve iki hamamı nispeten sağlam bir şekilde günümüze ulaşabilmiştir.

1697-1702 yılları arasında sadrazamlık yapan ve Yeğen, Sarhoş, Mevlevi lakaplarıyla bilinen Hüseyin Paşa, Köprülü Mehmet Paşa’nın yeğeni ve Sadrazam Köprülü Fazıl Ahmet Paşa’nın amcasıdır, ki “Amcazade” lakabı buradan gelmektedir.

Read More

T.C.Ziraat Bankası Karaköy Şubesi Hizmet Binası

T._C._Ziraat_Bankasi_Karakoy_Subesi_Hizmet_Binasi_1912_1918_Masonik_simgeli_yapilar

T.C.Ziraat Bankası Karaköy Şubesi Hizmet Binası, Galata Köprüsü’nün(http://www.degisti.com/index.php/archives/6515) Karaköy(http://www.degisti.com/index.php/archives/581) ayağının doğusunda, Kemankeş Karamustafa Paşa Mh. , Rıhtım Cd No:1’de yer alır. Yapım tarihine ve mimarına ilişkin net bir bilgi mevcut değildir. 1904-1906 tarihli şehir sigorta haritasına bakıldığında, yapının bulunduğu yerde Fransız bankası “Credet Lyonnais”ye ait bir yapı bulunduğu görülür. Bugünkü binanın 1910-1912 yılları arasında “Wiener Bank Verein” adıyla Viyana Bankası için inşaa edildiği düşünülmektedir. 1918’den sonra “Banque Française Des Pays D’Orient” tarafından kullanılan yapı, bir süre Tekel İdaresi olarak hizmet vermiş, 1944 yılında ise T.C. Ziraat Bankası’nın mülkiyetine geçmiştir.

Read More

Çemberlitaş Hamamı

 

cemberlitas_hamami_eski

Çemberlitaş Hamamı, Divanyolu(http://www.degisti.com/index.php/archives/4132 ) üzerinde, Çemberlitaş Sütunu’nun(http://www.degisti.com/index.php/archives/9038 ) hemen yanında yer alır. II. Selim Han’ın kadını ve III. Murat Han’ın annesi Nurbanu Sultan tarafından, Üsküdar’daki(http://www.degisti.com/index.php/archives/1085), Valide-i Atik Külliyesi’ne(http://www.degisti.com/index.php/archives/11241 ) gelir getirmesi amacıyla yaptırılmıştır. İstanbul’daki yaklaşık yüz elli umumi hamamdan, günümüze ulaşabilmiş ve çalışır durumdaki birkaç hamamdan biridir.

Yapının ismi Sinan’ın eserlerini bildiren kaynaklarda yer almasa da, 1584 yılında inşaa edilen Çemberlitaş Hamamı’nın Mimar Sinan eseri olduğu düşünülmektedir. Nurbanu Sultan 1583’te, Mimar Sinan da 1588’de vefat ettiğine göre, hamam onun Hassa başmimarı olduğu yıllarda inşaa edilmiş olmalıdır.

“Valide Sultan Hamamı” ve “Gül Hamamı” isimleriyle de bilinen hamamdan, Evliya Çelebi “III. Murat Hamamı” olarak bahsetmiştir. Mimar Sinan ustalığının son döneminde, sadelikten vazgeçmeden, fonksiyon zenginliği, zarafet ve dinginliği bu yapıda buluşturmuştur.

Read More

Ahmet Mithat Efendi Yalısı

ahmet_mithat_efendi_yalisi_beykoz_eski

Ahmet Mithat Efendi Yalısı, Beykoz(http://www.degisti.com/index.php/archives/337) Yalıköy’de, Beykoz sahil yolunun denizden ayrıldığı noktada yer alır. XIX. yüzyılda inşa edilen yalı, 1892’den itibaren Ahmet Mithat Efendi’nin adıyla anılır olmuştur.

Ahmet Mithat, edebiyat, tarih, tiyatro, felsefe, dil, ruh bilim ve hatta ekonomi alanında olmak üzere birçok esere imza atmıştır. Bağdat’ta bulunduğu yıllarda Mithat Paşa, kendisine; “Oğlum, vatana en büyük hizmet, vatandaşları okutmaktır. Sen de bu yolda yürürsen, dünyada cismimi, ahirette ruhumu şad etmiş olursun!… Yaşadıkça hocalık yapacaksın, öğreteceksin ve kalemi elinden bırakmayacaksın!” demiştir. Ahmet Mithat Efendi de, bu çizgide bir hayat yaşamış, son nefesini 1912 yılında Darüşşafaka Mektebi(http://www.degisti.com/index.php/archives/18475)kürsüsünde vermiştir.

Read More