degisti.com

zamanla her şey değişir…

Cevri Kalfa Sıbyan Mektebi

Cevri Kalfa Sıbyan Mektebi

cevri_kalfa_sibyan_mektebi_eski

Cevri Kalfa Sıbyan Mektebi, Sultanahmet’de(http://www.degisti.com/index.php/archives/852) Divanyolu Caddesi(http://www.degisti.com/index.php/archives/4132) üzerinde, Firuz Ağa Camii’nin(http://www.degisti.com/index.php/archives/7117) karşısında yer alır. Keçecizade İzzet Molla tarafından yazılan manzum kitabesinde, 1819-20’de Sultan II. Mahmut tarafından, saray hareminden Cevri Kalfa’nın anısına yaptırılmış olduğu yazmaktadır.

Cevri Kalfa, Osmanlı İmparatorluğu tarihinde önemli yeri olan bir saray kadınıdır. 1223(1808) yazında Şehzade Mahmut, kendisini öldürmeye gelenlerin elinden birkaç taraftarının gayretiyle kaçırılırken, Cevri Kalfa da merdivenden çıkmaya çalışan cellatların gözlerine kül serperek şehzadenin kurtulmasına yardımcı olmuştur. II. Mahmut padişah olduktan sonra Cevri Kalfa’yı hazinedarbaşı yapmış, minnetarlığının bir ifadesi olarak da bu sıbyan mektebini inşaa ettirmiştir.

İstanbul’un sıbyan mektepleri arasında hacim bakımından en büyüğü olan Cevri Kalfa Mektebi, mimarisi, plan düzeni ve özellikle de cephesi bakımından Batı etkili, kendi türü içinde farklı bir eserdir. Sultan II. Mahmut döneminde (1808-1839) Türk mimarisine hakim olan ve Fransız Napolyon İmparatorluğu devri sanatından ilham alınan ampir üslubun yapıda etkili olması, sıbyan mektepleri mimarisinde bir yeniliğe işaret eder. Bu yenilik dış görünüşte olduğu kadar iç düzenlemede de belirgindir. Sıbyan mektepleri genellikle iki katlı ve sadece üst katta tek dershane odasından ibaretken, burada geniş cepheli ve on odalı bir plan görülür. Bu düzenlemesinden dolayı Cumhuriyet döneminde ilkokul olarak kullanılabilmiştir. Cephesi tamamen mermer kaplı mektebin, girişi soldadır. Ortada bulunan iki katlı kitlenin üst katı, beş mermer konsola oturan bir çıkma halindedir. Bu kısmın üstü kurşun kaplı, aynalı tonozla örtülüdür. Dışarıdan da belli olan bu tonozun tepesinde XIX. yüzyılda yapılanlara benzer bir alem vardır. Bu ana kitlenin sağında, kademeler halinde yarım yuvarlak kemerli, çeşme bulunmaktadır. Bunun da yanında, üç kat halinde, aralarında yassı plasterlerle ayrılmış pencerelere sahip, ikinci bir kitle yükselir. Bu bölümün II. Abdülhamit döneminde (1876-1909) eklendiği söylense de, çıkmalı kısmı ile dış mimarisinin tam benzerliğinden dolayı kesin bir şey söylemek mümkün değildir.

cevri_kalfa_mektebi

Sıbyan mekteplerinin bir çeşme ve sebilhane ile birlikte tek yapıda birleştirilmesi geleneği, üslup bakımından farklılığına rağmen burada da uygulanmıştır. Çeşmenin her iki yanındaki blokların zemin katları da sebilhane olarak tasarlanmıştır. Sebilhanenin sekiz penceresinin dökme demirden Batı üslubunda şebekeleri vardır. Pencereleri vitrin haline getirmek için 1986’da sökülen bu şebekeler daha sonra tekrar yerlerine takılmıştır.

Son yıllarda caddenin taban seviyesinin çok yükseltilmesi sonucunda Cevri Kalfa Mektebi’nin dış mimari oranları bozulmuş, hatta sebilin eteği ve şebekelerinin alt kısımları yere gömülmüştür. Özgün işlevi sıbyan mektebi olan yapı, bir süre bu amaçla kullanıldıktan sonra 1858 tarihinde kız sanat mektebi olarak kullanılmaya başlanmıştır. 1929-1930 arasında kısa bir süre Devlet Basımevi’nin matbaacılık okulu olmuş,1932’de Adliye Sarayı yangınından sonra bazı mahkeme daireleri tarafından kullanılmış, bir süre de Başbakanlık Arşivi’nin Deposu olarak hizmet vermiştir. 1945-1946’da “elli dokuzuncu ilkokul” olarak tekrar mektep haline getirilmiş, 1955-1956 ders yılında da adı yeniden “Cevri Kalfa Okulu” olmuştur. 1970’li yıllara kadar okul kullanılan yapı, 1980’li yıllarda bir süre boş kalmış, 1985’ten sonra ”Türk Edebiyatı Vakfı”na tahsis edilmiştir. Halen üst katını vakfın kullandığı binanın, alt katındaki odalarda turistik eşya satış yeri bulunmaktadır. Yapı 2008 yılında restore edilmiştir.

cevri_kalfa_sibyanmektebi

Kaynakça:

islamansiklopedisi.info

fatih.bel

Paylaşmak ister misiniz ?

Admin

Website:

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir