degisti.com

zamanla her şey değişir…

Hasip Paşa Yalısı

Hasip Paşa Yalısı

Hasip Paşa Yalısı, Beylerbeyi(http://www.degisti.com/index.php/archives/1196) ile Çengelköy(http://www.degisti.com/index.php/archives/4037) arasında, Yalıboyu Caddesi üzerinde yer alır. İlk inşaası II.Mahmut devrinde gerçekleşen yapının bugünkü binası ise XIX. yüzyılın başlarında, vakıf gelirlerinden sorumlu Mehmet Emin Efendi’nin oğlu Mehmet Hasip Paşa tarafından yaptırılmıştır. Mimarının kim olduğu bilinmese de İtalyan olduğu tahmin edilmektedir. Yalı 900 m2’lik bir alanda, Neo-barok/Türk-Ampir üslubunda, iki katlı olarak yapılmıştır.

Hasip Paşa’nın ismi tarihte ilk kez Sultan II. Mahmut’un Tophane’de yaptırdığı Nusretiye Camii’nin(http://www.degisti.com/index.php/archives/629) bina emininin yanında katip oluşu ile geçer. Nusretiye Camii’nin tamamlanmasından sonra buradaki başarısı sarayın dikkatini çekmiş ve kendisine Haceganlık rütbesi verilmiştir. Ardından Darphane Defterdarı ve Evkaf Nazırı olmuş, bu arada Müşir payesi ile onurlandırılmıştır. Tarihi kaynaklar Hasip Paşa’nın beş defa Evkaf Nazırı, iki defa Maliye Nazırı olduğunu ve 1870 yılında Şeyhülislam iken öldüğünden söz eder. Paşanın mezarı Üsküdar’da Selimiye Camii haziresindedir.

Beylerbeyi’nde Sadullah Paşa Yalısı’ndan sonra bölgenin en eski yapısı olan ve Çengelköy İskelesi’nin 200 m. kuzeyinde yer alan Hasip Paşa Yalısı ile ilgili XIX. yüzyılda İstanbullular arasında yaygın bir tekerleme vardı:

Dünyanın en güzel şehri neresidir? İstanbul.
İstanbul’un en güzel yeri neresidir? Boğaziçi.

Boğaziçi’nin en güzel yeri neresidir? Beylerbeyi.
Beylerbeyi’nin en güzel yeri neresidir? Hasip Paşa Yalısı.

Yalı gerek mimari gerekse inşaat tekniği bakımından Boğaziçi’nin (http://www.degisti.com/index.php/archives/511) en orijinal yalılarından biridir. Çadır tarzı bir siluet içinde iki oval sofası ile yapı, Balkanlar’a kadar gidecek olan bir tasarımın ilk örneklerinden biri olmuştur. II. Mahmut zamanında yanan yalı, hemen ardından harem ve selamlık olarak iki ayrı bölüm halinde yeniden yapılmıştır. Arkasındaki sırtlarda bir koruluğu bulunan yalının ilk hali bilinmese de, harem ve selamlığın birbirlerine kapalı bir geçitle bağlandığı söylenmektedir.

Selamlık kısmı zamanla birkaç kez tadilat görmüş, yanmış tekrar yapılmış, daha sonra yıkılmış ve yerine bugün halk arasında “Kuleli Yalı” adıyla da tanınan Kalkavanlar Yalısı inşaa edilmiştir. Tek katlı selamlık bölümünün H şeklindeki vaziyet planı ile bugünkü 3 katlı yapının hiçbir benzerliği yoktur.Hasip Paşa yıkılan bu bölümü oğlu Rauf Bey için sonradan yaptırmış, ondan Hasan Kalkavan’a geçene kadarki süreçte yalı birkaç kez el değiştirmiştir. Nazım Kalkavan 1968’de yalıyı Haydarabad Nizamı Muharrem Jah’ın eşi Esra Jah’a satmış, yalı aynı yıl küçük çaplı bir restorasyon geçirmiştir.

Hasip Paşa Yalısı’nın üzerinde durulması gereken asıl bölümü 1972’de yanan harem bölümüdür. 1906-1916 arasında esaslı bir onarım gören bu bölüm, elips bir sofa çevresinde yer alan mekanlardan oluşmuştur. Elipsin denize yönelik küçük ekseni üzerinde merdivenlere, denize dik olan büyük ekseninde de eyvanlara yer verilmiştir. Köşelerde kendilerine özgü iç sofaları olan, birbirlerinden bağımsız üçer ve dörder odalı küçük ayrı daireleri bulunur. Yalının sekiz dairesi ve 26 odası vardır. 33 metre uzunluğundaki koridoru, Boğaziçi’nde saraylardan sonra en uzun koridor olarak kabul edilir.

Yalının ön ve arka cephelerindeki mimari eksenleri, tamamen ortadaki beyzi sofaya göre uyarlanmıştır. Bu nedenle de yalı hafif kavisli olarak inşaa edilmiştir. Deniz tarafından direk ve eli böğründelerle denize doğru taşırılmıştır. Bu form ile yapının deniz üzerindeki tüm odaların aynı yöne açılmaları sağlanmıştır. Yalının ortasındaki Mısır hasırları ile döşeli büyük beyzi sofa hiçbir yere dayanmadan doğrudan doğruya çatı ile bağlantılıdır.

hasip_pasa_yalisi

Yalının iç süslemesi, ağırlıklı olarak Sultan Abdülaziz dönemini yansıtır. İç bezemenin yanı sıra Venedik bohem avizeler, Üsküdar Çatması denilen sedirler ve hasırlar yalıya farklı bir görünüm kazandırmıştır. Üst kattaki fayans döşeli hamam, bahçedeki barok üsluptaki şadırvan ve balıkhane olarak kullanılan havuz, yapıyı tamamlayan elemanlardır. Boğaziçi yalılarının çoğunda olduğu gibi Hasip Paşa Yalısı’nın da arkasında bulunan alandaki tepe üzerinde bir de köşkü vardı, ki bu köşk özellikle zarif pencereleri ve mimarisi ile kaynaklarda geçmektedir.

1987’de Özdemir Sabancı tarafından satın alınan Hasip Paşa Yalısı, Özdemir Sabancı’nın ölümünden sonra oğlu Demir Sabancı’nın mülkiyetine geçmiş ve 1995’de restore edilmiştir.

 

Kaynakça:

O.Erdenen, Boğaziçi Sahilhaneleri I Anadolu Yakası, Kültür A.Ş, İstanbul 2006, s.296-302

arkitera.com

kenthaber.com

 

Paylaşmak ister misiniz ?

Admin

Website:

2 comments

turan

bu yalı sahibi hasip paşa selimiyede mezarı oğlu reşat düren diğer oğulları… 1987-1992 yılları arasında emine esin düren (torunu) hazineye vakıflara geçen bu yere bilmediği halde az bi para ile ne şekil imza attığı bilinmemekle beraber yalı restore edilerek sabancı gurubuna devredilmiş…konu bahis yer araştırmaya tabidir.

eren

Turan bey.konuyla ilgili olarak sizinle görüşmek istiyorum.esin dürenin kızıyım.saygılarımla

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir