degisti.com

zamanla her şey değişir…

Davut Paşa Camii Külliyesi

Davut Paşa Camii Külliyesi

Davut Paşa Külliyesi, Davutpaşa’da, Hobyar Mahallesi Davutpaşa Medresesi Sokağı’nda yer alır. Külliye, cami, medrese, sıbyan mektebi, tabhane, çifte hamam, imaret ve çeşmeden müteşekkildir. Cami kapısının üstündeki Arapça kitabeye göre, Sultan II. Beyazıt’ın veziri “Koca Davut Paşa” tarafından 1485 yılında yaptırılmıştır. İstanbul’un fethinden sonra yapılan “yan mekanlı”, “tabhaneli” veya “ters T planlı” camilerin son örneklerinden biridir.

Davut Paşa, Fatih Sultan Mehmet devri vezirlerinden olup, Enderun’dan yetişmiştir. Çirmen Sancak Beyi iken gösterdiği başarıdan ötürü Ankara Sancak Beyi (1470), Anadolu Beylerbeyi olmuş, 1477 yılında ise Süleyman Paşa’nın yerine Rumeli Beylerbeyi olmuştur. Veziriazam Karamani Mehmet Paşa ile olan anlaşmazlığından ötürü azledilmiş, Bosna Sancak Beyliğine gönderilmiştir. Sultan II. Beyazıt (1481–1512) döneminde yeniden Rumeli Beylerbeyliğine atanmış, çok geçmeden de vezir olmuştur. 1483 yılında İshak Paşa’nın yerine Veziriazam olmuştur. On dört yıl süren Veziriazamlıktan sonra, bu görevden alınarak Dimetoka’da ikamete mecbur edilmiş ve 1498’de orada ölmüştür.

İstanbul depremlerinden Davutpaşa Külliyesi de büyük ölçüde etkilenmiş ve muhtelif zamanlarda onarım görmüştür.1648,1766, 1782, 1855, 1894 depremleri, son cemaat yerine, mihrap sofasına, medreseye, imarete, büyük kubbeye, minareye zarar vermiştir. 1894-1895 depreminde imaret, mahkeme ve mektep yıkılmıştır. Davutpaşa Camii, imareti, medresesi ve sıbyan mektebi Hassa Başmimarı Tahir’in kontrolünde 1766’da İsmail ve Abdullah isimli mimarlar tarafından onarılmıştır.

1945-1946 yıllarında yapılan restorasyon çalışmaları sırasında, raspa edilen sıva ve badanalarının altından orijinal kalem işleri, yazı frizi ortaya çıkarılmıştır. Şadırvan da eskisinin yerine yeniden yapılmıştır. 1960 yılında, Vakıflar Genel Müdürlüğü, 1894 depreminden beri yıkık olan son cemaat yeri kubbelerini yenilemiştir. 1980’li yıllarda, camii bahçesinde tamamen harap durumda bulunan şadırvan aslına sadık kalınarak, cemaatin yardımıyla yeniden ihya edilmiştir.

Davut Paşa Cami, külliyenin merkezindedir. Zaviyeli camiler planında olup, ortada tek kubbeli ana mekan, yanlarda ikişer kubbeli yan bölümlerden oluşur. Son cemaat yeri, altı granit sütunun taşıdığı sivri kemerli beş küçük kubbe ile örtülüdür. Harim, içten 18. 30m. ölçüsünde kare bir mekandan ibarettir. Harimi örten büyük kubbeye, zengin mukarnaslı tromplarla geçirilir.

Dışa taşkın mihrabı beş cephelidir ve üzeri yarım bir kubbe ile örtülüdür. Minber ve mihrap oldukça sadedir. Ana mekanın her iki yanında yer alan tabhane odaları da kubbelerle örtülmüştür. Bu odalar ocaklı ve dolaplıdır. Kaidesi dört köşeli olan minare yapının sağ köşesinde yükselmektedir. Kürsü ve pabuç kısımları 15. yüzyıl özelliğini gösterirse de, gövde 1766 depreminden sonra yenilenmiştir.

Davut Paşa Türbesi: Caminin avlusunda kıble yönünde yer alan 1485 tarihli türbe, 8 köşeli, kubbeli bir yapıdır. Türbenin doğusunda, dört sütunun taşıdığı, tek kubbeli bir revak bulunmaktadır. Giriş kapısı üzerinde Arapça celi-sülüs yazı ile Şeyhülislâm İbn-i Kemal Efendi’nin bir kitabesi yer alır. Türbe tüm cephelerinde altlı üstlü ikişer pencere ile aydınlatılmıştır. Üst pencereler klasik sivri kemerlidir. Alt sıra pencereler ise bir silme ile çerçevelenmiştir. İçi7.36 m. çapındadır. Üzeri sekizgen kasnaklı kubbe ile örtülüdür.Türbenin basık kemerli kapısından sonra içerisi son derece yalındır. Beyaz badana ile sıvanmış olan türbenin, yalnızca kubbe göbeğinde ve alt sıra pencerelerin alınlıklarında kalem işi kalıntıları görülmektedir. Türbede Davut Paşa’nın sandukası bulunmaktadır. Günümüzde harap bir durumdadır.

Medrese: Caminin kuzeydoğusundaki medrese, aradan geçen bir sokakla camiden ayrılmıştır. Osmanlı medreseleri tipinde, revaklı bir avlu etrafında on altı hücre ve ortadaki büyük kubbeli dershaneden meydana gelmiştir. Oda girişlerinde barok kalem işleri görülür. Medresenin inşaasında Bizans yapılarından toplanan devşirme malzeme görülür. Halil Ethem Eldem’e göre medrese, 1918’de büyük İstanbul yangınında evleri yananların işgaline uğramış, harap olmuştur ki, halen harap durumdadır.

Çeşme: Çeşme, avlu kapısı dışındadır. Bugün İstanbul’da mevcut, kitabeli en eski Osmanlı çeşmesi, Davut Paşa Külliyesi Çeşmesi’dir. Kesme taştan yapılmış ve son derece sade görünümlü olan çeşme, kırık, sivri bir kemerden ibarettir. Kitabesinde külliyenin inşaa tarihi yazılı olmasına rağmen, Davut Paşa’nın “merhum” olarak anılmasından çeşmenin Davut Paşa’nın ölümünden sonra yapıldığı anlaşılmaktadır.

Aşhane ve İmaret: Külliyenin aşhane ve imareti olduğu, vakfiyesinde hizmetlileri gösterir bir listeden ve 1648 zelzelesi sonrasında kaleme alınan keşif raporundan anlaşılmaktadır. Ancak bu bölüm tümüyle yok olduğundan, yeri dahi bilinmemektedir.

Sıbyan Mektebi: Sıbyan mektebi caminin doğusunda, bugünkü Davut Paşa Lisesi’nin bulunduğu yerde, caminin avlu duvarı üstünde bulunuyordu. Sonraları bina yıkılarak yerine bir okul yaptırılmıştır.

Külliyenin günümüze ulaşamamış hamamı, çifte hamam planındadır.

Linkler:

İstanbul.com

Paylaşmak ister misiniz ?

Admin

Website:

One comment

Ahmet gokhan

Muhtesem bir yapı restore edildi simdi kamu tarafından niteliğine uygun kullanılmaya başlandı müthiş guzel bir yapı yakınında Haseki Hürrem Sultan’ın camısı ve imarethanesi vardır o bölgeye o Zaman’lar kadınlar çalıştığından “Kadınlar Pazarı “derlermiş

Ahmet gokhan için bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir