degisti.com

zamanla her şey değişir…

Yeni Camii Külliyesi – Valide Camii Külliyesi

Yeni Camii Külliyesi – Valide Camii Külliyesi

Eminönü(http://www.degisti.com/index.php/archives/4313) Meydanı’nda, Mısır Çarşısı’nın karşısında yer alan Yeni Camii Külliyesi, Osmanlı tarihi boyunca yapımı en uzun süren külliyedir. III. Murat’ın eşi Safiye Sultan adına 1589 yılında yapımına başlanan külliye, 1663 yılında tamamlanmıştır. Külliyenin ana yapıları; cami, Mısır Çarşısı(http://www.degisti.com/index.php/archives/20223), türbe ve hünkar kasrıdır.

III. Mehmet’in tahta geçişiyle siyasi işlere bile karışmaya başlayan Safiye Sultan, bir cami yaptırmaya karar vermiş ve bunun için Mimar Davut Ağa’yı görevlendirmiştir. Caminin yapımı sırasında, inşaat alanının dolma bir arazi olması nedeniyle, temel çukurlarından su çıkmaya başlamış ve tulumbalarla bu su boşaltılmaya çalışılmıştır. Daha sonra Davut Ağa, Mimar Sinan’ın Büyükçekmece Köprüsü’nde(http://www.degisti.com/index.php/archives/12141) yaptığı gibi büyük kazıklar çaktırıp, bunların başlarını kurşun kuşaklarla birleştirmiş ve binanın temel taşlarını bu tabanlara oturtmuştur. Bugüne kadar Haliç kıyılarında çökme ve kaymalar olmasına karşın, bu büyük eserin birçok depreme ve dış etkilere maruz kaldığı halde ayakta olması, temellerinin sağlamlığına dikkati çekmektedir.

Mimar Davut Ağa’nın 1598’deki veba salgınında ölmesi üzerine, yapının mimarlığına Dalgıç Mehmet Çavuş getirilmiştir. İlk pencere taklarına kadar yükselen cami, 1603 yılında III.Mehmet’in ve Safiye Sultan’ın ölmesi üzerine yarım kalmıştır. 1660’da IV.Mehmet’in annesi Turhan Sultan’ın emriyle, duvarlarından bir sıra taş sökülmek suretiyle caminin inşaasına yeniden başlanmıştır. Bu kez mimarlığına Ser Mimar-ı Hassa Mustafa Ağa’nın getirildiği yapı, 1663’de tamamlanabilmiştir.

Caminin Mısır Çarşısı yönünde yer alan, 18 sütunlu, 21 kubbeli ve üç kapılı iç avlusunun ortasında, sekiz köşeli, istalaktitli başlıklara ve kemerlere dayanan, kubbeli güzel bir şadırvan vardır. Sekiz sütunlu ve dokuz kubbeli son cemaat yeri, ikinci kat pencere altlarına kadar çinilerle kaplanmıştır. Pencere üstlerinde Hattat Tenekecizade Mustafa Çelebi’nin hatları görülür. Harime merdivenle üç kapıdan girilmektedir. Caminin planı, tıpkı Mimar Sinan’ın Şehzade Camii’nde uyguladığı gibi; ortada büyük bir kubbeyi tutan çinilerle süslü dört ayak ile yanlarda dört yarım kubbeden meydana gelmiştir. Kare bir alanı kaplayan bu merkezi kubbe ile dört yarım kubbenin köşelerinde kalan boşluklar, küçük tam kubbelerle örtülmüştür. Yalnız, avlu tarafında mevcut olan alt ve üst galerinin eklenmesiyle yapı dikdörtgen bir şekil almıştır. Kuzeydoğu ve güney batı uzun cephelerinde, dıştan ve içten ufak sütunlara dayandırılmış, ufak galeriler ve maksureler vardır. Cami alçak bir yerde kurulduğu için, oldukça yüksek bir su basmanın üstüne inşaa edilmiştir. Buraya merdivenlerle çıkılmakta ve cümle kapılarından içeriye girilmektedir. Camiin hünkar mahfilinin altında, maksurelerin dayandığı sütunlardan başka iki tane somaki mermer sütun vardır ki, bunlar Girit Savaşı ganimetlerinden alınarak buraya konulmuştur. Mihrabın iki yanındaki balıksırtı küçük sütunlar, çok güzel işlenmiş olmalarına rağmen, mihrabı çok dikey ve yüksek gösterirler.

Yeni Camii’nin içindeki çiniler, Sultanahmet Camii’ndekiler kadar çoktur ancak bu çiniler 16. yüzyılın fevkalade çinileriyle kıyaslanamaz. Camiin zemin katı ile maksure katı duvarları, ilk katın istalaktitli silmelerine kadar çini ile kaplanmıştır. Bu çinilerin renkleri açık ve koyu mavi, beyaz ve az miktarda yeşildir. Mihrap duvarındaki pencere içi yan duvarlarında, yine aynı çiniler varsa da, bir kısmı döküldüğünden yerlerine kırmızı renk bulunan çini levhalar eklenmiştir. Bu panolarda karanfil, gül, nar çiçeğine benzer çiçeklerle, servi, stilize olmuş yaprak ve vazo şekilleri tasvir edilmiştir. Camiin mihrabının fazla süslü olmamasına karşın, minberi oldukça güzel işlenmiştir. Minberin yanlarındaki üçgen panolar, renkli mermerlerden yapılmış ve beyaz mermerlere kakılmış bir nevi mozaik sularla çevrilmiştir.

Yeni Cami’nin doğu köşesinde, şevli kemerin üstündeki köşk ile cami içindeki mahfil birbirine üç direkli bir galeri ile bağlanmıştır. Bu galeriye, merdivenlerle aşağıdaki tören kapısından çıkılır. Galeriden camiin içindeki kare mahfile girildiğinde, burada iki nefis, küçük mihrap ile karşılaşılır. Ayrıca burası çok güzel mermer ve çini bezenmiştir. Mahfilin cami içine bakan mermer parmaklığı da, bir sanat eserdir.

Yapının sağında ve solunda üçer şerefeli iki minare yükselir. Cami’nin dış avlu duvarı 19 yy.ın ikinci yarısında artan Eminönü trafiğini rahatlatmak için yıktırılmıştır. Külliyenin darülkurrasıyla ve sıbyan mektebi de, sonraki dönemlerde yıktırılmıştır.

Turhan Sultan için yapıldığı söylenen Hünkar Kasrı, klasik Türk evinin bütün özelliklerini taşıyan görkemli bir yapıdır. İstanbul’u en güzel perspektiften seyredecek şekilde konumlanmıştır. Üç odalı ve bir salonludur. Duvarları desen ve şekillerle, değerli İznik çinileri ile kaplıdır. Ahşapları sedef ve fildişi kakmalıdır. 1948 yılına kadar bir depo olarak kullanılmıştır. 1948 ve 1966 yıllarında restore edildikten sonra 1967 yılında müze olarak açılmışsa da, kısa bir süre sonra kapatılmış ve yeniden depo olarak kullanılmıştır. Ardından yapı kiraya verilmiş, 2002 yılında da Hünkar Kasrı’nın içerisine giren hırsızlar, XVI. ve XVII.yüzyılın en güzel örneği olan çini panolarının bazılarını sökerek götürmüşlerdir.

Mısır Çarşısı yanında Turhan Hatice Sultan’ın Türbesi bulunmaktadır. Çağının en güzel çinileriyle içi bezenmiş olan türbede, Turhan Hatice Sultan’dan başka Sultan IV.Mehmet, Sultan II.Mustafa, Sultan III.Ahmet, Sultan III.Osman ve Sultan I.Mahmut da gömülüdür. Ayrıca birçok şehzade ve sultanların sandukaları da burada bulunmaktadır. Bu türbeye sonradan iki türbe daha eklenmiş olup, buraya Sultan Abdülmecit ve Sultan II.Abdülhamit’in şehzadeleri, sultanları, bir köşesine de Sultan V.Murat gömülmüştür. Türbenin bahçesinde ise bazı sultan ve hasekilerin mezarları bulunmaktadır.

yeni_camii_kulliyesi_eminonu_eylul_2013

Turhan Hatice Sultan Türbesi’nin sağında Sultan III.Ahmet’in yaptırdığı bir kütüphane bulunmaktadır. Bu kütüphanenin kitapları, günümüzde Süleymaniye Kütüphanesi’ndedir.

 Bugünkü İş Bankası’nın sol tarafında bulunan geniş saçaklı, mermer işçiliği ve bezemesiyle dikkati çeken sebil, II.Meşrutiyet’den sonra bir yangın geçirmiş, sonrasında aslına sadık kalınarak yenilenmiştir.

yeni_camii_eminonu_nisan_2015

Yeni Cami Külliyesi’nin bulunduğu alan, kuşkusuz İstanbul’un en kalabalık en hareketli yerlerinden biridir. Cami’nin Mısır Çarşısı’na bakan avlu girişinin önündeki alan, yüzlerce güvercine ev sahipliği yapmaktadır.

yeni_camii_eylul_2013

 

Linkler:

www.sanattarihi.net

www.ibb.gov.tr

Fatih Müftülüğü Web sitesi

Paylaşmak ister misiniz ?

Admin

Website:

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir