degisti.com

zamanla her şey değişir…

Fener

Fener

Fener, Haliç’in(http://www.degisti.com/index.php/archives/5934) batı yakasında yer alan semtlerden biridir. Kuzeybatısında Balat, batısında ve güneybatısında Fatih, güneyinde Ayakapı ile çevrilidir. Fener’ in en önemli ulaşım aksı; Haliç’in batı kıyısında, Haliç Köprüsü’nden başlayarak kıyıya paralel uzanan ve Fener- Eminönü bağlantısını sağlayan ve kıyının Fener bölümünde Mürsel Paşa Caddesi adını alan Abdülezel Paşa Caddesi’dir. Semt, Abdi Subaşı, Tahta Minare ve Tevk-i Cafer mahallerinden oluşmaktadır.

Yerleşimin Osmanlı İmparatorluğu dönemi öncesinde “Fanarion” adını taşıması, Haliç kıyılarının en önemli deniz fenerinin burada bulunmasından kaynaklanmaktadır. O zamanlar Fener’e  bölgedeki deniz surları üzerinde yer alan Fener Kapısı’ndan girilirmiş. Geçmişte “Porta Phari” ve ” Porta del Pharo”  gibi adlarla anılan Fener Kapısı’nın bugün Sveti Stefan Kilisesi’nin(http://www.degisti.com/index.php/archives/6144) bulunduğu noktaya rastladığı tahmin edilmektedir.

Evliya Çelebi Seyahatname’sinde Fener semtinden bahsederken, Sultan Mehmet’in fetihden sonra Mora Rumlarını Fenerkapısı’na yerleştirdiğini ve o dönemde Fener’in meyhaneleri ve balıkçıları ile ünlü olduğunu söylemiştir.

  Kömürcüyan ise 17.yüzyıl Fener semtini şöyle anlatır:  Petro kapısı denilen şu gördüğümüz kapı, şehrin on yedinci kapısıdır. Sur burada açıktır ve sahilde sıra ile Rum evleri vardır. Kapıdan içeri girince sur burada ikikattır. Surun dahilinde iki tarafta, bugüne kadar kalmış olan Rum zadeganı ikamet eder.On sekizinci kapı Fenerkapısıdır. Bu kapının iç ve dış taraflarında Yunan milletine mensup olanlar oturur. İç tarafta Patrikhane ile metropolit haneler vardır. Rumlar, bugün, altı-yedi yüz kese borç altında bulunmaktadır. Bunların patriklik mevkiini birbirlerinin elinden kapmak için yaptıkları çirkin hareketlere hayret ederim. Patrikhane üç defa yer değiştirmiştir. İlk yer, Büyük Konstantin’in zamanında inşaa edilmiş olan Havariyun Kilisesi idi.


Sultan Mehmet, İstanbul’u fethettikten sonra kiliseyi temelinden yıktırdı ve mihrabı kıbleye müteveccih bir cami yaptırarak ona kendi adını verdi. Patriklik makamı, az aşağıda bulunan Panmakariston adlı kiliseye nakledildi. Fakat bu kilise de, Sultan Süleyman zamanında Rumların elinden alındı ve makam, Fenerkapısı’nda bugün bulunduğu yere getirildi. Patrikhanenin yanında Kudüs Aydafos’u vardır. Bu avlulu ve bahçeli kilise, onların bir manastırıdır. Kudüs patriği makamını bugün despot Dositeos işgal etmektedir. Kendisi selefleri ile beraber tanıdığımız dördüncü patriktir.


Önünden geçtiğimiz yalılar Eflak-Boğdan beylerine aittir. Bu evlar, açık surdan kara cihetine nazır olup, burdan gelip geçenler seyredebilir. Şimale ddoğru Hasköy, Okmeydanı ve bir padişah bahçesi görülür. Daha ilerde Yahudi evleri ile onlara ait çarşı vardır. Burada daha evvel söylediğim gibi, Rumlar, sahilde Yahudilerle karışık otururlar. Burada hayli zaman önce yanmış bir kilise vardı. Moskof elçisi ikinci defa geldiği zaman, bu kiliseyi, halkın teselligâhı olarak yeniden yaptırmıştır. “


Fener ve çevresi Osmanlı zamanında, aralarında varlıklı Museviler de olmakla beraber genelde Rumların oturdukları bir bölge olmuş; Fenerli Rumlar özellikle çevirmenlik yaparak, Osmanlı devlet yapısı içinde yer almış ya da ticaretle uğraşarak zenginleşmişlerdir. Gerek eğitim ve kültür düzeyleri, gerekse de yabancı dil bilgileriyle , çeşitli yurtdışı görevleri de üstlenmişlerdir. Bu görevlerden en önemlisi, 1711-1821 arasında  Osmanlılara bağlı Eflak ve Boğdan voyvodalıklarını yönetmeleridir.

 17. ve 18. yy’da semtin sahil kesiminde, tanınmış Rum ailelerinin yalıları, iç kısımlarda ise görkemli konakları yer almaktaydı. 2-3 katlı kagir Fener konakları, taş-tuğla almaşık örgülü duvarları, kemerli şebekeli pencereleri, profilli taş konsollar üzerinde yükselen çıkmaları ve kirpi saçaklarıyla dikkat çekerlerdi. Bu evlerin birçoğu günümüze ulaşamamıştır, ulaşabilenler de metruk durumdadır. Baki Dede Sokağı, Sancaktar Yokuşu, Camcı Çeşme Yokuşu ve İncebel Sokağı, yukarı bölümlerde ise Kiremit Caddesi, Köroğlu Meydanı Sokağı ve Mesnevihane Sokağı Fener’in tarihi evlerini görebileceğimiz sokaklarından birkaçıdır. Bu taş konakların yanı sıra, dar gelirli Rum ailelere ait ahşap yada kagir evler de vardı. Ayrıca, özellikle Yıldırım Caddesi üzerinde ve Fener Külhanı, Merdivenli Yokuş gibi sokaklarda hala var olan sıraevler de yapılmıştır. Genellikle kagir olan bu evler küçük tüccar esnaf ve memurlara ait evlerdi.

18.yüzyılın ikinci yarısından itibaren Fenerli zengin aileler, Yeniköy (http://www.degisti.com/index.php/archives/1828), Kuruçeşme, Arnavutköy (http://www.degisti.com/index.php/archives/271), Tarabya (http://www.degisti.com/index.php/archives/7671) başta olmak üzere Boğaziçi’nde (http://www.degisti.com/index.php/archives/511) yaptırdıkları köşk ve konaklara taşınmışlardır.

 

Semtin çok yönlü tarihi dokusu, zengin Rumlar’ın görkemli evlerinin yanı sıra, kiliseleri ve okul binalarıyla da kendini gösterir. Fener’in günümüzde de varlığını sürdüren en önemli yapısı Sadrazam Ali Paşa Caddesi üzerindeki Rum Ortodox Patrikhanesi’dir. Yanındaki Aya Yorgi Kilisesi, patrikhanenin resmi kilisesidir. Fener’in diğer anıtsal yapıları arasında; İoannes Prodromos Kilisesi, Vlah Saray Kilisesi, Panayia Muhliotissa Kilisesi, Ahrida Sinagogu dikkati çekmektedir. Yerleşimdeki pek çok Rum eğitim yapısından Yoakimyon RumKız Lisesi, Maraşlı Rum Okulu, Fener Rum Erkek Lisesi (http://www.degisti.com/index.php/archives/7422) öne çıkanlardır. Fener’in bazı sokaklarında birkaç tane ayazma bilinmekteyse de bunlar günümüze ulaşmamıştır.

 

Semtin Osmanlı dönemi yapılarından başlıcaları ise Fener Kapısı’nda yer alan Ali Yazıcı Camii, yukarı kısımlarda Camcı Çeşme Camii, Fenerkapısı Mescidi,Tevkii Cafer Camii ve Medresesi, Mesnevihane Camii ve Patrikhane arkasındaki set üstünde bulunan Abdi Subaşı Camii, Süzgeçci Yusuf Camii, Tahta Minare Camii, Merdivenli Mescit, İsmet Efendi Tekkesi, Yerköylü Ahmet Ağa Çeşmesi,  Fener Vapur İskelesi, Kadın Eserleri Kütüphanesi, Daru’l Mesnevi Kütüphanesi,Fenerkapısı Hamamı’dır.

Fener,İstanbul’un oldukça sık yangın geçirmiş ve her seferinde de yenilenmiş semtlerden biri olmasına rağmen, surların hemen ardındaki kesimi,özellikle 19.yy ın ikinci yarısından itibaren fazla değişime uğramadan günümüze gelmiştir. Ancak semtin kıyı kesimi, 1930’lu yıllarda H.Prost’un kararlarıyla Haliç’e getirtilen sanayi yüzünden nitelik değiştirmiş, 1940’larda Fenerli Rumların Kadıköy, Yeşilköy, Şişli ve Yunanistan’a göçmeleriyle semtte sosyal açıdan önemli değişiklikler yaşanmıştır.

Bu kesimdeki en köklü değişim ise 1984’de İstanbul Belediyesi tarafından başlatılan Haliç temizleme ve düzenleme çalışmaları sırasında gerçekleştirilmiştir. Fener sahilindeki yapılar yıkılmış, yerlerine uzun ve geniş bir park bandı yapılmış, bu sırada da kıyıda yer alan birçok yapı ortadan kaldırılmıştır. 1997’de Fatih Belediyesi UNESCO ile ortak girişimde bulunmuş ve Fener-Balat semtlerinin rehabilitasyon projesinin temelini atmıştır. Bu projede amaç yapıların tarihi dokusunun korunarak restore edilmesi yanında mevcut nüfusun ekonomik ve toplumsal profilinin iyileştirilmesidir.

 

Kaynakça:

Akın Nur, “Fener”, Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi,c. s.279-281

Megarevma.net

Balatfener.com

Gaxxi.com

Paylaşmak ister misiniz ?

Admin

Website:

2 comments

yusuf ister

öncelikle bu siteyi kuranlara yönetenlere binlerce teşekkür ederim benim küçüklüğüm , çocukluğum hep gördümüz yerlerde geçti kiremit mahallesinde oturuyorduk fethiye ilk okuluna kayıt yaptırdık 1, 2,3 sınıfları burada okudum sonra köprübaşında 4 üncü sınıfı tarık us ilkokulunda okudum anılar ah anılar avaremu , ah hint filimlerinin meşhur oldukları yıllar fener parkı kırmızı mekteb balat üçgeninde şekeri karneye başlandığı yıllar 1957 senesine kadar burada oturduk hatta bizim sünnet düğünümüz fener patrikhanesinin arka tarafından yukarıda fıstıkdibi gazinosu vardı oradayapıldı emeği geçenlere çok teşekkür ederim sevgi ve saygılarımı.yusuf ister.

BEHAEDDİN

haliç surları petri kapı ile ilgili bilgiler cekilmiş fotoraflar var mı

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir