degisti.com

zamanla her şey değişir…

Yeniköy

Yeniköy

 

İstanbul Boğazı’nın(http://www.degisti.com/index.php/archives/511) Rumeli yakasında yer alan semt, Sarıyer (http://www.degisti.com/index.php/archives/2612)ilçesine bağlıdır. Güneyde İstinye,kuzeyde Tarabya(http://www.degisti.com/index.php/archives/7671) semtleriyle komşudur. Yeniköy‘ün olarak ne zaman kurulduğu kesin olarak bilinmemekle beraber, bazı kaynaklarda Bizans dönemindeki adı bile verilmektedir; Kommaros”.

Yeniköy,İstanbul’un fethi sırasında harap bir yerleşimken, İstanbul’un fethinden sonra buraya ilk gelenler Romanya’nın Geni bölgesinden Ulahlı aileler ve daha sonra Rumlar olmuştur. Ulahlardan bir yüzyıl sonra Kanuni Sultan Süleyman(1520-1566)’ın fermanı ile Karadeniz’den özellikle de Trabzon ve Rize’den getirtilen Türk ve Rum ailelerinin yerleştirilmesiyle Yeniköy iyice gelişmiş ve  Geniköy denen yer, Kanuni Sultan Süleyman’ın buyruğuyla Yeniköy adını almıştır. 

18.ve 19.yüzyılda levantenlerin ve zengin gayrimüslimlerin yalıları ile dolmaya başlayan Yeniköy,bu tarihten günümüze her dönem gelişen bir semt olmuştur. Semtte pek çok tarihi yapı yer almaktadır. Yalılar,köşkler,konaklar,çeşmeler,dini yapılar, Yeniköy sahilini ve tepelerini süslemektedir. Semtteki ilk tarihi binayı, Sultanahmet Camii bina emini Kalender Çavuş yaptırmıştır; ki bu yapı Kalender Kasrı‘dır.( http://www.degisti.com/index.php/2011/02/25/kalender-kasri/#more-1845 )

Yeniköy,zaman içinde bir çok yabancı ülke temsilcilikleri tarafından da ilgi görmüş; Polonya ( http://www.degisti.com/index.php/archives/1270 ), İran, Avusturya, Yunanistan, A.B.D. elçileri yaz aylarını bu semtte yer alan konsolosluk binalarında geçirmişlerdir.

Günümüzde Yeniköy, tarihi dokusu ve doğasıyla İstanbul’un öne çıkan semtlerinden biridir.

yenikoy

Paylaşmak ister misiniz ?

Admin

Website:

6 comments

FIKRET BÖRE

Gözlerim yaslandi birden YENIKÖY RESIMLERINI görunce! yazlari buraya gelir “ISKELE GAZINOSUNDA Ahmet Köseoglu amcaya yardim eder, 2,5 lira para alirdim! Kalkavanlarin yalisinin önunden denize girer, iskeleye kadar olan bölumu tarar, 2-3 adet iri KEFAL vurur, Iskeleden yukari cikar, baliklari lokantaya götururdum.
Aksamleyin de “AKSAMCILAR” kefal pilaki icin gelirlerdi. Ayak ustu kadehinden bir yudum alir, ustune de kefal pilakisi,ver elini YENIKÖY caddesini arsinlarlardilar!

    Yasemin Ahsen Böre

    Bende eskiden iskele lokantasının yanındaki yeniköy börekçisinden yeni çıkmış mis gibi kurabiyeleri tıklatırdım Sevgili Ağabeyciğim, Babamızda İskele Ahmet Kösoğlun’da rakılanırdı.

Azmi Güran

Yukaridan itibaren dorduncu, onunde ufak yati gorulen resimdeki yesil damli, beyaz yali bana aitti. 1809 dan beri bir kac nesil sahibi bulundugumuz ahsap yaliyi, benim dunyaya geldigim 1930 senesinde, babam yiktirip kagir olarak insa ettirmis ve adini “Villa Azmi” koymus. Cocuklugumu ve gencligimi gecirdigim kagir yaliyi 25 sene once, zamani geldiginden, sattim ve Istinye’ye olan 175 senelik ananevi bagim kopmus oldu.Ben gene Istinye’yi severim, zamanimdan hayatta kalan Istinyelilerle hala munasebetim kopmus degildir, kenileriyle hala irtibatim mevcuttur. Bakimi ve masrafi cok pahali olacagindan, resimde gorulen bugunku hali, ismini vermek istemedigim cok zengin bir is adami olan, yeni sahibinin yiktirip cok daha modern, guzel halidir. Gule gule otursun.

Coşkun Unan

Nerdeyse 10 sene yaz aylarımı Yeniköyde Rahmetli(Naşit Mengü)dayımın evinde geçirdim. Sinemanın yanındaki evdi, tabi hergece filmleri bedava seyrederdik. Sandalımız vardı, hemen hemen hergün balığa çıkar, sandalla İstinye ve çirozluk arasında dolaşırdık ve denize girerdik. Dibini görmediğimiz suda dalıp kum çıkarmakbüyük başarıydı. Çirozluğa yakın boş bir arsada yüzme yerimizdi sonradan oraya bir yalı yapıldı. Sait, Ahmet, Kevork, Yasemin, Uğurcan, sandalcı Niko, boşta gezen Ekrem ve adını hatırlıyamadığım birçok can arkadaşım olmuştur, onlarla biilhassa geceleri Tarabyaya kadar yürür ve her konudan çene çalardık. Ancak güzel Rum kızlarını (hele bir tanesi- adı bende saklı)görmek, bir merhabalaşmak için Yeniköyün yollarını çok aşındırdım. Fırınımız çok meşhurdu, belirli saatlerde gelen giden şehir hattı vapurlarını genellikle iskelenin yanındaki restorandan seyreder, bu arada mevsimin en güzel balıklarını yerdik. Orada yapılan sardalyenin (ateş balığı) tadını unutamıyorum. Şimdi İstanbula her gelişimde gine Yeniköye uğruyorum ancak bizden çok az şey kalmış, olsun YENİKÖY ginede güzel.

a.birgül

Keşke bir az da Yalı gazinosu tarafından(parkın eski hali)fotoğraflar olsa idi..Kalkavan’lar tarafı fazla olmuş …

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir